Soğuk Bir İstanbul Gecesi
Akşamdan kalan bir hüznüm var,
Zavallı duygularıma, hep bir kast var.
Ah Güneş, beni dinleyen tek dostum.
Var oluşun tutar beni ayakta.
Sırtımda bir kanca, aklımda bir sancı var.
Çığlıklar var geceye karışan ve akıldan çıkmayan.
Terk et beni "karanlık", yoksun artık lügatım da.
Üstümde, sözlerimde ve de gözlerimde.
Yüce ışık, belirle rotamızı!
Ak bulutlar saysın bize tepeleri.
Elem vermesin yolun sonu.
Uzun bir dikenli yola varsın, çıkış yolu.
Acı çekmeden, bilinmez gerçekler!
Reddedilmez yaşamın şavkı.
Alnımın teriyle ararım hakkı.
Ülküme adarım tüm canımı.
Neşem her daim burada!
Aklımda yer alan minik adam da.
Sevgim, hak edene doğru koş!
Kaldırma tüfeğini dost, doğru olana koş.
Kurgulanmış bir öyküyüm.
Zavallı bir okur, aciz bir türküyüm.
"Acılar" uzaklar bana, ne de uzaklar!
Yakarlar, illa ki bir gün beni de yakarlar.
Çarpacak, zavallı acılar yüzümüze çarpacak!
Tanrı hepimizi birden cehenneme çağıracak.
Açacak, hepimize yanında bir yer açacak.
Bu cihanda can almış, kişileri yakacak.
Uslu dur şeytanım, dürtme beni!
İsyandan uzak, canilikten uzak tut!
Zırhsız bir şövalyeyim, bir kaskım yok.
Elimde kılıç, içimde kin yok.
Bizler sıyırmamış delileriz!
Her şeye sahip olmayı dileriz.
Kandırlmak, yegane basit şey!
Üç beş kuruş uğruna büyük bir köleyiz.
Ruhum dolaşır Antik çağlarda.
Filozoflara misafir, Tanrılara dost olur.
Ürkmeden uçuşur doğru bir amaçla.
Tarihe konu, şiirlere mısra olur!
Tanrım, misafirsin bu yüce bedene.
Bu çirkin dünyaya ezelden hapissin.
Yalnız olmama uğruna, seni yaratan bizleriz!
Cihandan korkmuş, sana sığınan acizleriz.
-Kamer Atlas
Yorumlar
Yorum Gönder